Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
parıldatmak
  • -i Parıldamasını sağlamak
    "Gözleri kamaştıran güneş aydınlığında bu sesler küçük kubbelerin bitmez tükenmez teselsülünü açar ve parıldatırdı." - A. Ş. Hisar

"parıldatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Her halükarda yol alabilmek için başlarının üstündeki testilerde su taşıyan kadınların yanından, bütün o gürültünün içinde arsızca uyuyan köpeklerin yanından, seyyar satıcıların, tüccarların, dilencilerin ve zanaatkarların yanından ve hayattaki tek işlevleri, aylaklıklarını sürdürebilsinler diye verdiğimiz sadakalarla hayatta kalmalarını sağlayan bizlerin ruhunu parıldatmak olan dilencilerin bacakları üstünden geçerken yolumu açmak için onları itip kakmam gerekmişti.