Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
parlamak
  • nsz Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak
    "O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak" - M. A. Ersoy
  • Bir ışık kaynağından gelen ışınları yansıtmak
    "Ayna parlıyor."
  • Tutuşup alev çıkarmak
    "Pof diye gaz parladı ve zaten seyrek olan kirpiklerimi ütüledi." - B. Felek
  • Mevkisi yükselmek
    "Nüfuzlu akrabasından yardım ve kendi mizaçgirliği sayesinde bir iki senede parlamış, büyük bir hariciye memuru olmuş." - R. N. Güntekin
  • Ün, san kazanmak, herkesçe tanınmak
    "Kendini nasıl müdafaa edebilip yâr ve ağyar nazarında parlayacak." - N. Hikmet
  • Birdenbire öfkelenmek
  • Ortaya çıkmak
    "Feride'nin yüzünde bir çocuk sevinci parladı." - R. N. Güntekin
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
parlamak

Uçmak : Sazların arkasından bir keklik havaya doğru parladı.

"parlamak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bayrağımız dimdik tertemiz dalgalanmak için şehit kanı ister, parlamak için dik durmak için biz bin yıldır bayrağımıza kan verdik.