Güncel Türkçe Sözlük
-
-i Aralarında bölüşmek, pay etmek, üleşmek
"İçtikleri su ayrı gitmez, her derdini onunla paylaşırdı." - H. Topuz
- Benimsemek, onaylamak
"Saçları kesilince kafası daha da küçük görünen çocuğa, ortak bir sırrı paylaşıyorlarmış gibi muzipçe göz kırptı." - E. Şafak
"paylaşmak" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yerköy Reşat Akyön İlkokul Müdürü Erdal Aktaş, huzurevinde kalan yaşlıları bırakmamak onların yalnızlıklarını gidermek duygularını birlikte paylaşmak amacıyla ziyarette bulunduklarını belirterek, “ Öğrencilerimize de atalarını dedelerinin örnek olmalarını onların aynı şekilde yaşlandıklarında bu şekilde olacaklarını öğrenmelerini onlara daha iyi davranmalarını dedelerine ninelerine iyi bakmalarını amaçlıyoruz.
Biz bu ülkenin sadece refahını paylaşmak için bir araya gelmiş alelade bir topluluk değiliz.
Ben bu yüzden bu sahneye ekibimi davet ederek alkışlatmak ve ödülü gerçek sahipleri ile paylaşmak istiyorum’’ dedi.
Sadece bizlere ilişkin 2014 Yerel Seçimler sürecinde başlayan ve bugüne kadar anlamsızca ve seviyesizce gerçekleştirilen imha planının paydaşlarıyla 2014 yılında yaşadığımız acı tecrübeleri de göz önüne alarak yan yana olamayacağımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Günümüzde çoğu kişi her anın fotoğrafını çekerek sosyal medyada paylaşmak istiyor.
Uluslararası Kazı, Araştırma ve Arkeometri Sempozyumu; ülkemizde bilimsel faaliyette bulunan arkeologlar arasında iletişim, bilimsel ortaklık, paylaşım ve gelişmeyi sağlamak, sorunların çözümüne katkıda bulunmak ve bilimsel çalışma sonuçlarını paylaşmak amacıyla gerçekleştirilmektedir.
En büyük acılardan biri evlat acısını yaşadınız, biz burada sizleri teselli etmek için sizleri avutmak için değil üzüntünüzü olabildiğince paylaşmak için buradayız.
Bizde bu özel ve mübarek günde Saadet Partisi olarak aşure hazırlayarak Bartınlı hemşerilerimizle paylaşmak istedik.
Çocuklarda olumlu davranış geliştirmek için paylaşmak, büyüklere karşı saygı göstermek, küçüklere karşı sevgi, bir isteğin gerçekleşmesi için bekleyebilmek gibi alışkanlıkların hayati önem taşıdığını kaydetti.
Vatanımızı paylaşmak, tarihsel çıkarlarımızı paylamak, varlığımızı dağıtmak için durmadan oyunlar oynandı, aslan kediye boğdurulmak istendi.
Bayramın manasında yakınlaşmak, kaynaşmak, bölüşmek ve paylaşmak vardır.
Bu çerçevede biz de cazibe merkezi programını işadamlarımızla paylaşmak, işadamlarımıza bu programı anlatmak, soruları varsa bu soruları cevaplandırmak için buradayız.
Gerçekleştirilen Aşure günü etkinliğinde yapılan konuşmalarda Aşure Gününün insanların birlik ve beraberlik içinde yaşamasını pekiştiren, yardımlaşmak, paylaşmak ve dayanışmak gibi kavramları hatırlatan bir gün olduğu vurgulandı.
Bizler acınızı paylaşmak, sizlerin yanında olduğumuzu tekrar hatırlatmak ve başsağlığı dileyebilmek için sizleri ziyaret ediyoruz.
Yaklaşık üç aydan bu tarafa, rektörlük seçimine direk ya da endirek etkisi olabilecek kişi, kurum ve sivil toplum kuruluşları ile yapmış olduğum istişareler sonucunda aday olmaya karar verdiğimi sizinle paylaşmak istiyorum.