"pazarlanmak" ne demek

"pazarlanmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Yapılan çalışmalarda, doğu ve güneydoğu illerinden temin edilen yüklü miktardaki yurda kaçak yollardan giren sigaranın yük römorku ile ülkemizin batısında bulunan illerde pazarlanmak üzere Osmaniye ilinin geçiş güzergahı olarak kullanılacağı bilgisine ulaşıldı.

Bu organik yumurtaların, başta kent merkezi olmak üzere çeşitli illerdeki firmalara pazarlanmak suretiyle satışları yapılmaktadır.

Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği bünyesinde üretilen ürünlerin doğrudan veya işlenmek ve pazarlanmak suretiyle personelin ve Tekirdağ halkının tüketimine sunulacağını dile getiren Prof.

Satışa sunulan sülüklerin sülük tedavisinde kullanılmak üzere pazarlanmak istendiği öğrenildi.

At ve eşek sırtında toplama merkezlerine getirilen defne yaprakları kurutulduktan sonra gerek iç piyasa gerekse de yurt dışına pazarlanmak üzere İzmir'e gönderiliyor.

At etlerinin yılbaşı öncesi restoranlara pazarlanmak istendiği ihbarı üzerinde duruluyor.

Toplantıda, amacı yurt içinde pazarlanmak üzere yerli üretimle veya ithalat yolu ile sağlanan Nitrat Azotu İçeren Kimyevi Gübrelerin satışı, nakli ve stok bildirimleri ile ilgili detaylı bilgiler verildi.

Testlerin başarıyla sonuçlanmasının ardından Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına verilecek, tüm dünyaya da pazarlanmak üzere hazır hale getirilecek.

Yurtdışından geliyor, burada belli bir süreçten geçtikten sonra yine yurtdışına götürülerek pazarlanmak amacıyla hazırlanmış.

Ele geçirilen ithal kırmızı etin yılbaşı öncesi başta İstanbul, İzmir başta olmak üzere turistik tesislere pazarlanmak istendiği belirlendi.

Halk da topladığı mantarları Avrupa ülkelerine pazarlanmak üzere aracılara satarak gelir elde edecek.