Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
rahatlatmak
  • -i Rahatlamasını sağlamak, ferahlatmak

"rahatlatmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Toplum vicdanını bir nebzede olsa rahatlatmak için Nurettin Yıldız hakkında cezalandırılmak üzere kamu davası açılmasını talep ediyoruz.

Böylece hassas cildi rahatlatmak ve iyi durumda tutmak için derma savunma formülüyle cilde destek oluyor.

O zaman biz belediye olarak trafiği rahatlatmak adına yol yaparken, vatandaşın rahat bir şekilde geçebilme adına ışıklandırma, kaldırımlar yaparken aynı zamanda trafik eğitimi de vermek zorundayız.

Kırılmış, parçalanmış kilit parke taşları ise yenileriyle değiştiren ekipler, vatandaşların ulaşımını rahatlatmak ve yaşamını kolaylaştırmak amacıyla yapılan yol, kaldırım yapım ve tadilatları kısa süreler içerisinde tamamlayarak vatandaşların kullanımına sunuyor.

Bu tür semptomları hemen rahatlatmak için mentollü ya da pudralı losyonlar kullanmak mümkün.

Taşırken de plansız programsız olmamalı, çok yoğunluklu olan bölgeleri rahatlatmak lazım.

Araçlar yakın zamanda Bangkok trafiğini rahatlatmak üzere hizmete girecek.

Baran, hükümetin reel sektörü rahatlatmak için birtakım düzenlemeler yaparak adımlar attığını ancak bütün sorunların çözümlenmediğini, ekonomideki sarsıntının etkisinin tamamen ortadan kalkmadığını söyledi.

Parmakları rahatlatmak için parmak uçlarını kavrayıp, uçtan bileğe doğru kuvvetlice sıvazlamak.