Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
rahatsız
  • sıfat Rahatı olmayan, tedirgin, huzursuz
    "Ömer Ağa rahatsız bir gülümseme ile yüzünü biraz daha buruşturdu." - H. S. Tanrıöver
  • Rahat kullanılmayan, sıkıntı, tedirginlik veren
    "Bu sandalye pek rahatsız."
  • Hasta, keyifsiz

"rahatsız" kelimesinin kullanım örnekleri.

Ertuğrul Tanrıkulu, yapılan araştırmada Edirne’de İpsala ve Enez’de Aedes albopictus (Asya Kaplanı) sivrisineğine rastlandığını belirterek, “Aysa Kaplanı belli bir saatte değil, günün her saatinde insanlara saldıran, insanları rahatsız eden bir sivri sinektir.

AK Parti bundan rahatsız oldu ve kendi kadrolarını aforoz edecek duruma geldi.

Türkiye’deki azınlık vakıfları ve ruhani önderlerinin 31 Temmuz günü yayımladığı bildiriden Agos gazetesi neden rahatsız olduğunu anlayamadıklarına değinen Gülbey, “Türkiye’de birilerinin inancından dolayı zulüm gördüğüne ve kurban olduğunu söyleyen bir devlet yetkilisine o ülkede yaşayan azınlık temsilcilerinin cevap vermesi kadar doğal ne olabilir ki, bu açıklamadan rahatsız olan sözde Türkiye’deki Ermeni cemaatinin gazetesi olarak kendini adlandıran Agos gazetesi neden bu açıklamadan rahatsız oldu veya kimlere hizmet ediyor anlamış değiliz.

Şeyda Atabay, 40 yaş üzerinde de ortaya çıkan ve oldukça rahatsız edici diğer bir durumun yakın görme bozukluğu olduğunu ifade ederek, şu bilgileri verdi: ”40 yaş üzerinde göz kaslarındaki zayıflamalar ve esnekliğin bozulmasına bağlı yakın görme için akomodasyon dediğimiz işlevin yapılamamasına bağlı gelişir.

Uzun zamandır, işe gitmek için evden çıktığımda karşılaştığım komşuların bana karşı alaysı bakışları beni çok rahatsız ediyordu.

Türkiye şaha kalkacak, atılım yapacak, reformlarla yoluna devam edecek demiştik, bunları birilerini rahatsız ettiği için Türkiye’nin önünü kesmek için milletimizle bağımızı zedelemek için bir ekonomik saldırı gerçekleştirdiler fakat alimallah püskürttük.

Örnek’in bir yıldır safra kesesinden rahatsız olduğu bu çerçevede yarın laparoskopik (kapalı) yöntemle amaliyat olacağı ve safra kesesindeki taşların alınacağı belirtildi.

Bana sert ve amirane hitapla doktorun söylediklerini tercüme ediyor ve tavırları ile de beni niçin rahatsız ettin de çağırttın diye azarlıyordu.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kurulan düzen aslında bugün içimize sinmese de ya da mevcut haliyle anarşik yapısıyla hepimizi rahatsız etse de halen İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan sistemin ya da sistemsizliğin içinde bulunuyoruz.

Kadın meselesi konuşulurken ane vurgusu yapmamızdan rahatsız olanlarla çok karşı karşıya geldi.

Tavşanlı’da son dönemde ortaya çıkan anketör görünümlü bağışçılar vatandaşı rahatsız ediyor.

Edinilen bilgiye göre, İslice Mahallesi Annaç Sokak’la 1’inci Dere Sokak’ın kesiştiği noktada trafik polisi içerisinde 4 kişinin bulunduğu, seyir halinde yüksek sesle müzik dinleyerek çevreyi rahatsız eden 64 LV 825 plakalı aracı durdurmak istedi.

BM’yi ve taraf olan diğer devletleri de rahatsız edecek anlayışsız bir tutum içine girdiler.

Hakkari yöresinde katkısız ve saf çiçek tozunda alınan karakovan balının üstün özelliklere sahip olup diğer besinlerde olduğu gibi insan bünyesinde rahatsız edici hiçbir özellik taşımayıp aksine antiseptik etkisi ve antioksin özelliği bulunduğunu belirten arı yetiştiricileri, karakovan balının mide, kalp, karaciğer, şeker hastalığı, kemik hastalıkları ve hatta kanseri iyi edici özellikler taşıdığını iddia ettiler.

Bu durum sadece horlayan kişinin çevresindekileri rahatsız eder, ancak apne söz konusuysa ciddiye alınmalıdır.