Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Olaylara ve gelişmelere sakin, ılımlı ve temkinli
yaklaşan (kimse), serinkanlı, itidal sahibi
"Atatürk, gündelik politika işlerinde, işte böylesine soğukkanlı, telaşsız, hesaplı ve hatta hoş görür bir insandı." - Y. K. Karaosmanoğlu
"soğukkanlı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Kötü karne getiren çocuklarımıza nasıl davranmalıyız Psikolog Annaç kötü karne getiren çocuklara ailelerinin yaklaşımları hakkında bilgi vererek, “Öncelikle soğukkanlı ve sakin olunmalıdır.
Yönetimin daha soğukkanlı karar verebilmek ve yeni teknik adamı belirleyebilmek adına bu süreci beklediği öğrenildi.
Çobanların soğukkanlı, sakin, sevecen olması, araziye uyum, iklimi takip edebilme, rüzgar ve nem hesabı yapabilme, hayvan çiftleştirme ve doğurtabilme ve aşı yapabilme hakkında bilgi ve beceriye sahip olmaları gerekecek.
Sanığın duruşmalardaki tavrı, kaçamaklı olarak yanıltıcı davranışlar gösterdiği, birden fazla suçu birlikte işlemesi, suç anındaki soğukkanlı tavrını dikkate alan mahkeme sanığa iyi hal indirimi yapmadı.
Sanığın kaçamaklı olarak yanıltıcı davranışlar gösterdiğini ve suç anında soğukkanlı tavırlar sergilediğini dikkate alarak sanık hakkında iyi hal indirimi uygulamadı.
Hayvanat bahçesi sakinlerinden Sibirya kaplanı, kızıl panda, Çin Munçak geyiği gibi soğukkanlı hayvanlar karın tadını çıkardı.
Yönetim, Hollandalı hocanın üç maçlık performansından memnun kalsa da daha soğukkanlı şekilde karar vermek için devre arasını bekliyor.
Başkanın soğukkanlı şekilde kendini dinlemesi ve özeleştiri yapması lazım.
Olayı gören özel güvenlik görevlisi Ali Kovaç, soğukkanlı bir şekilde bu kişinin yanına yaklaşarak, sohbet etmeye başladı.
Tatbikatla öğrencilerin kriz senaryolarını yaşayarak öğrenmesi ve soğukkanlı davranarak tecrübe kazanmasının amaçlandığı belirtildi.
Hamilton, soğukkanlı ve olgun sürüşüyle rakibini bir kez daha alt etti.
Bu gayretlerimiz neticesinde, tüm dünya Cemal Kaşıkçı'nın soğukkanlı biçimde bir suikast timi tarafından öldürüldüğünü öğrendi.