"sokan" ne demek

"sokan" kelimesinin kullanım örnekleri.

Zeytin Çiçek sap sokan mücadelesi, Zeytin Güvesinin çiçek nesli ve zeytin Pamuklu Biti mücadelesi ile aynı zamana rastladığından, Zeytin Çiçek Sap sokanı mücadelesi yapılan bahçelerde aynı zamanda diğer zararlılarda kontrol altına alınmış olur.

Yetkilileri ihmallerinden dolayı cezalandırmak amacıyla suya sokan Özbekistan Başbakan Yardımcısı Zoir Mirzayev, görevden alındı.

İçerdiği yüksek potasyum dinçlik verir ve insanı depresyona sokan uyuşukluluk ve rehaveti üzerinden atar.

Alınan bilgiye göre, Haydan Mahallesi'nde evlerinin balkonundan aşağı bakmak için kafasını demir parmaklıkların arasına sokan 1.

Haşhaşiler olarak karanlık tarihe geçmiş, uyuşturucu kaçakçılığı olan, toplumu tehlikeye sokan illetli bir yapı olarak tarihe geçen Nizamül Mülk' ile hizmetin benzetilmesi kabul edilemez.

Bardağın dibinde kalan çayı içebilmek için ince belli bardağa vücudunun tamamını sokan muhabbet kuşu, çayı yudumluyor.

Fiyatların yükselmesi, arzın azalması, devletin ithalata yönelmesi gibi artık üretimi sıkıntıya sokan etkenlerden bu ülkeyi kotarmak zorundayız.

Hediyelik eşyaların ortaya çıkmasında kullanılan lüle taşını, hayal güçleriyle şekilden şekle sokan ustaların 1990'lı yıllarda binleri bulan sayısı, şimdilerde 50'lere kadar düştü.

Gümürdülü, posalı gıdalarla beslenmek, sigara kullanmamak gibi bağırsak hareketlerini düzene sokan tutumların poliplerin oluşumunu engellemede önemli rol oynadığını belirtti.

UEFA Şampiyonlar Ligi şansını kaybeden, UEFA Avrupa Ligi şansını da zora sokan Galatasaray, gruptaki son maçlar öncesinde olasılıkları düşünmeye başladı.

Bursa İlçe Emniyet Müdürlüğü Trafik Büro Amirliği ekipleri drift yaparak hem trafiği tehlikeye sokan hem de çevreyi rahatsız eden 3 sürücüye de 5 bin 18 lira trafik cezası yazdı.