Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Sol görüşlü partilerin yandaşı olan
(kimse)
"solcu" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yargılama süreciyle ilgili CHP'nin duruşunun çok dikkate şayan olduğunu aktaran Akdağ, "Yerine göre solcu geçinirler ama burada tam bir Amerikancı kesildiler başımıza.
Dolayısıyla antiemperyalist olmayan solcu olamaz, Atatürkçü hiç olamaz.
Solcu olacağız, demokrat olacağız, Atatürkçü olacağız, laik olacağız, Cumhuriyetçi olacağız, antiemperyalist olacağız, bağımsızlıkçı olacağız.
ABD yönetim kademesinden bazı kişilerin İran'a silah satması ve buradan elde gelirlerin yasa dışı bir şekilde Nikaragua'da solcu gerillalara karşı mücadele eden antikomünist Kontraları desteklemek için kullanıldığının ortaya çıkmasıyla patlayan “Irangate" skandalı sırasında Associated Press ajansının Orta Amerika muhabiri olan ve skandalın aydınlatılmasında büyük payı olan ünlü araştırmacı gazeteci Robert Parry, 1995 yılından beri Yazı İşleri Müdürlüğü'nü yaptığı Consortiumnews.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin önde gelen solcu adaylarından, AMLO lakabıyla bilinen 64 yaşındaki eski belediye başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'a ise sosyal medyada bilinmedik bir destek kampanyası başlatıldı.
Zeman, Başbakan Peter Nakas'ın görevinden istifa etmesinin ardından tırmanan siyasi krizi sonlandırmak için 10 Temmuz'da solcu müttefiki Ciri Rusnak liderliğinde teknokrat bir hükümeti görevlendirmişti.
Solcu gözüküp solu savunan ve gerçek solla alakası bulunmayan partiler ise, jakoben anlayışın mümessilleri olmuştur.
Bir kısım entelektüel solcu olduysa da, bunlar da halka nüfuz edemedi.
Paradoks gibi gelecek belki solcu bir yazarı okumaları ama çok seviyorlar.
Bu ülkede bir gün din ve mezhep üzerinden, bu ülkede bir gün etnik köken üzerinden, sağcı, solcu üzerinden, bir gün ekonomik kriz üzerinden bizi parça pinçik etmeye çalışıyorlar.
PKK ve HDP Kürtleri temsil edemez çünkü Kürtler sosyalist, solcu, ulusalcı olmaz, ideolojileri bu değil.