"sorabilme" ne demek

"sorabilme" kelimesinin kullanım örnekleri.

Öğretmen, her öğrenciye çekinmeden, azarlanma korkusu olmadan istediği soruları sorabilme rahatlığını verebilmelidir.

Belki o zaman bu şehrin vatandaşları size tam manasıyla güvenebilir ve bizlerden hesap sorabilme hakkınız doğar.

Atölyeler, öğrencilere ilgi alanlarına dair mesleki edinimler kazandırmakla beraber, sistemli düşünme, sahip olduğu yetenekleri keşfetme, içinde yaşadığı dünyayı anlama ve anlamlandırma, soru sorabilme ve fikir üretebilme becerilerini de kazandırmayı hedefliyor.

Kent Konseyleri o şehirdeki hemşehrilik bilincinin gelişmesini, yerel yönetimlerin yerinden yönetimlerin paydaşlarının çoğalmasını, demokrasinin gelişmesi için toplumda yaşayan her kesimin Kent Konseyleri çatısı altında olmasını, saydamlık, hesap sorabilme ve hesap verebilme ilkelerinin gelişmesini hedefleyen bir mekanizmadır.

Vergi inceleme memuru geldiği zaman mükellef incelemenin hangi amaçla yapıldığını sorabilme hakkına sahiptir.

Maliye Bakanı Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur da sempozyum sayesinde mali müşavirlerin bakanlık yetkileri ile bir araya gelerek istedikleri her soruyu sorabilme imkanını bulduklarını söyledi.