Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Aynı anda bir toplumu veya toplumsal bir grubu ve
kendine özgü olan kültürü ilgilendiren
"sosyokültürel" kelimesinin kullanım örnekleri.
Serdar Aybek ise bu yıl kazı ve araştırmaların yanı sıra kazıların çevre köylerdeki sosyokültürel etkilerinin araştırılması için de bir çalışma yürüteceklerini, eşzamanlı koruma projelerini hayata geçireceklerini kaydederek, Dionysos Mozaiğinin restorasyonunu gerçekleştireceklerini, Bizans Kalesi'nin restorasyon projesinin de tamamlanması ve kalenin acil müdahale gerektiren bölümlerinde kısmi restorasyon uygulamalarının gerçekleştirilmesinin planlandığını sözlerine ekledi.
Serdar Aybek bu yıl kazı ve araştırmaların yanı sıra kazıların çevre köylerdeki sosyokültürel etkilerinin araştırılması için de bir çalışma yürüteceklerini belirtiyor.
Nitelikli, evrensel, zengin sosyokültürel değerlere sahip gençlerimiz ilk odakta sahip olmamız gereken en önemli unsurumuz olmalıdır.
Son 5 yılda yaşanan hızlı gelişmeler ve bunlara bağlı olarak hem gençlerimizin zihinsel ve sosyokültürel gelişimi hem de kendi açımızdan dini algı gelişimiyle ilgili hepimizin çok ciddi çalışmalar yapması gerekiyor.
Elif Beydağı, bozukluğun normal ve yeterli bir eğitim alan çocuklarda ve sosyokültürel çevrenin de uygun olduğu çocuklarda bile görülebileceğini kaydetti.
Özel eğitim sınıfında öğrenmeye yönelik eğitim metotları sunan Engelsiz Yaşam Merkezi, her hafta farklı sosyokültürel etkinlik düzenliyor.
Madde bağımlılığına zemin hazırlayan sosyokültürel ortamın yok edilmesi, mücadelenin ön şartıdır.
Yetkililerden edinilen bilgiye göre, bu çalışmalar kapsamında Ahıska Türklerinin sosyokültürel yapısını tespit etmek için yaşadıkları yerler ziyaret edildi ve elde edilen veriler akademisyenlerin kullanımına sunuldu.