Güncel Türkçe Sözlük
-
isim, toplum bilimi Bir insan topluluğunu ulusal, dinsel
vb. sebeplerle yok etme, jenosit, genosit, pogrom
Vikipedi
Soykırım, ırk, canlı türü, siyasal görüş, din, sosyal durum ya da başka herhangi bir ayırıcı özellikleri ile diğerlerinden ayırt edilebilen bir topluluk veya toplulukların bireylerinin, yok edicilerin çıkarları doğrultusunda, bir plan çerçevesinde ve özel bir kastla yok edilmeleri anlamına gelmektedir. Tam tanımı soykırım konusunda çalışan akademisyenler arasında değişim gösterse de, 1948’de Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde (SSECS) hukuksal bir tanımı bulunmaktadır. Sözleşmenin 2. maddesi soykırımı “ulusal, etnik, ırksal ve dinsel bir grubun bütününün ya da bir bölümünün yok edilmesi niyetiyle girişilen şu hareketlerden herhangi biridir: grubun üyelerinin öldürülmesi; grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi; grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği fiziksel yıkım hesaplanarak kasti olarak bozulması; grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması; [ve] çocukların zorla bir gruptan alınıp bir diğerine verilmesi.” şeklinde tanımlar.Office of the High Commissioner for Human Rights. Convention on the Prevention and Punishment of the Crime of Genocide
SSECS’nin giriş bölümünde soykırım olaylarının tarih boyunca yaşandığı fakat Birleşmiş Milletler’in Raphael Lemkin bu terimi oluşturana ve Nürnberg mahkemelerinde Holokost’un failleri yargılanana kadar soykırım suçunu uluslararası hukuk altında tanımlayan SSECS’ye karar vermemiş olduğu söyleniyor.
SSECS’nin yürürlüğe girmesi ile sözleşmenin uygulanmasıyla yapılan ilk yargılama arasında 40 yıllık bir boşluk vardır. Şimdiye dek olan tüm uluslararası soykırım yargılamaları, Ruanda Soykırımı için olan, Bosna Soykırımı için olan yargılamalar, bu olaylara özel mahkemelerde yapılmıştır. Uluslararası Ceza Mahkemesi 2002’de kurulmuştur ve sözleşmeye taraf olan devletlerin vatandaşlarını yargılama hakkı vardır, ama henüz kimse yargılanmamıştır.
SSECS’nin 1951 Ocak ayında yürürlüğe girmesinden itibaren yaklaşık 80 Birleşmiş Milletler üyesi devlet SSECS’nin hükümleriyle uyum sağlayan yasalar çıkardılar, ve bazı soykırım failleri bu tür yerel yasalarla yargılanıp suçlu bulundu. Alman mahkemeleri tarafından suçlu bulunan Nikola Jorgic buna örnektir.
Gregory Stanton gibi soykırım üzerine çalışan akademisyenler soykırımdan önce, soykırım sırasında ve soykırımın ardından ortaya çıkan, -kurban grubun dehümanizasyonu (karşı tarafı insan olarak görmemek, karşı grubun üyelerini hayvanlar ya da hastalıklarla özdeşleştirmek), soykırımcı grupların güçlü bir şekilde örgütlenmesi ve faillerin soykırımı inkâr etmesi gibi- durum ve hareketlerin fark edilebileceğini ve soykırım yapılmadan soykırımı durdurmak için harekete geçilebileceğini söylüyorlar. Dirk Moses gibi bu görüşün eleştirmenleri bunun gerçekçi olmadığını söylemekte ve örneğin “ Darfur bölgede çıkarları olan büyük güçler için uygun olduğunda bitecektir.” demektedir.
"soykırım" kelimesinin kullanım örnekleri.
Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Kahta Temsilcisi Abdullah Kılıç, Yüzüncü Yıl Parkında önünde yaptığı açıklamada, Yemen'de birkaç yıldır yaşanan zulmün artık soykırım haline geldiğini, 10 milyondan fazla çoğu çocuk, yaşlı ve kadının açlık ve ilaç sıkıntısından ölümle baş başa bırakıldığını belirtti.
Fakat derin bir suçluluk ve belki de aklanma duygusuyla ’tek katliam/soykırım yapan ben değilim, başkaları da yaptı’ diyebilmek için Ermeni soykırım yalanının arkasına sığınıyor.
Sen önce sözde Ermeni soykırım anıtını baskılara rağmen ziyaret etmeyen kızını örnek alda dik duruşlu ol” şeklinde konuştu.
Çin’in Doğu Türkistan’da bir soykırım gerçekleştirdiğini ifade eden Yünkül, “Zulmün temelinde Doğu Türkistan’ı Müslüman Uygur Türkler’inden arındırmak yatıyor.
Kamplar eğitim kampları değil ölüm kampları olduğunu söyleyen Gülbey, "Bu kamplarda zulüm, vahşet, asimilasyon ve soykırım var.
Biz bunun ikisinin de asimilasyon ve soykırım olduğunu buradan haykırıyoruz.
Başkan Aktaş ve Bursalılara teşekkür Programda Srebrenitsa Anneleri Derneği adına söz alan vahşetin şahitlerinden Ayka Semiç Muyiç ise soykırım sırasında yaşanan insanlık trajedisini anlattı.
Dünya ülkeleri bu soykırım karşısında ağma olmuş, dilsiz ve sağırı oynamışlardır.
Eğer Almanya bir soykırım izi arıyorsa, toplama kamplarında, gazlama kamyonlarında, öldürme fabrikalarında, kobay olarak kullanılan, vücutlarına petrol şırınga edilen, basınç odalarında işkence gören, fırınlarda yakılan 17 milyon masum insana baksın.
Eğer Almanya bir soykırım arıyorsa, toplama kamplarında, gazlama kamyonlarında, öldürme fabrikalarında kobay olarak kullanılan, vücutlarına petrol şırınga edileni basınç odalarında işkence gören, fırınlarda yakılan 17 milyon masum insan baksın.
Tarihlerinde mahkeme kararlarıyla kanıtlı olarak soykırım işleyenlerin hele hiç hakkı değildir.
Tarihe şaşı bakmak, katliam izi sürmek, soykırım çetelesi tutmak, artniyetle arşivlerin tozlu raflarını kurcalamak esas itibariyle hakikati değiştirmeyecektir.
Şimdi bu katil, köleci ve sömürgeci ülke, Türkleri soykırım yapmakla suçlamaya kalkıyor.
Sabahın erken saatlerinden itibaren Nezuk kasabasında toplanmaya başlayan binlerce kişi, soykırım kurbanları için dua edip saygı duruşunda bulunduktan sonra yola çıktı.
Tarihçi B, soykırım denince yalnızca Yahudiler ve Ermenileri hatırlayan batı ülkelerinin artık Kafkasya bölgesinde soykırıma uğrayan Çerkezler ve diğer otokton halkları da göz önüne almalarını istedi.