Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
soyut
  • sıfat, felsefe Varlığı duyularla algılanamayan, mücerret, somut karşıtı, abstre
    "En soyut konuları çok çarpıcı somut örneklerle herkesin anlayacağı bir yalınlığa getirirdi." - H. Taner
  • Anlaşılması, kavranılması güç
Felsefe Terimleri Sözlüğü
soyut

(Lat. abstractum = çekip çıkarılmış, sıyrılmış) : -> Soyutlama ile elde edilmiş (bir kavram, bir düşünce). Soyut kavramlar:

  1. Nesnelerin niteliği gibi gerçekte kendi başına var olmayan, nesnelerin niteliği olarak var olan, ancak nesnelerden çekilip çıkarılarak tasarımlanabilen kavramlar (büyük, mavi),

  2. Algılanamayan şeyleri gösteren kavramlar (tüze),

  3. Nesnelerin özelliklerinden sıyrılmış olan bütün genel kavramlar. Soyut düşünce: Duyulur ve algılanır olandan sıyrılmış, kavramsal düşünme ile varılan düşünce.

Dilbilim Terimleri Sözlüğü
soyut

Madde halinde olan bir varlığı değil de, sırf fikir niteliğinde olan bir kavramı anlatan ( kelime ) renk, duygu, çabukluk gibi.

Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
soyut

Usavurma ya da çıkarsama yoluyla geçerlik kazanan kavramsal nesne. bk. somut.

Bilişim Terimleri Sözlüğü
soyut

Bilgi erişimde, bir belgenin konusunu ya da soyunu belirtmek üzere, genellikle belgeleme konusunda uzmanlaşmış bir kişinin, standart olarak önerilen terimleri yeğ tutarak ürettiği, 200-250 sözcük boyunu aşmayan bir tür özet.

Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
soyut

İlişik olduğu nesne ve özelliklerden ayrılarak düşünülen herhangi bir şeyin niteliği ya da bu nitelikleri anlatan kavramlar.

Vikipedi
Soyut (dergi)

Aylık edebiyat dergisi. Mayıs 1965'den Eylül 1977'ye kadar yayınlandı. Halil İbrahim Bahar sahibi idi. Gazete boyutunda çıktı, sonra küçük boyda yayınlandı.

Soyut

Soyut aşağıdaki anlamlara gelebilir:

  • Soyut, varlığı duyu organları algılanamayan, somut karşıtı.
  • Soyut sanat, biçimler ve renklerin, temsili olmayan veya öznel kullanımı ile yapılan sanat.
  • Soyut dışavurumculuk, veya resimsel soyutlama, soyut sanat akımlarından biri.
  • Soyut, aylık edebiyat dergisi.
  • Soyut yapı, nesnelerden bağımsız olarak tanımlanan kurallar, özellikler ve ilişkiler kümesi.
  • Soyut cebir,veya soyut matematik, matematikte bir alan.
  • Soyut model, veya kavramsal model, kavramsal veya soyut obje.

"soyut" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bankamız sanat koleksiyonundan Hikmet Onat (1885-1977), İbrahim Safi (1898-1983), Antoine Ignace Melling (1731-1838), Hoca Ali Rıza (1864-1919) ve Cevat Erkul'un (1897-1981) yapıtları Ziraat Kubbe’de, Mehmet Güleryüz’ün Vardiya, Burhan Uygur’un Kırmızı Soyut, Utku Varlık’ın Gece Kaçışları ile Neşe Erdok ve Erol Akyavaş gibi önemli ressamların eserleri de 'Işık ve Renk' sergisinin galeri alanında dijital olarak yer alacak.

Bankamız sanat koleksiyonundan Hikmet Onat (1885-1977), İbrahim Safi (1898-1983), Antoine Ignace Melling (1731-1838), Hoca Ali Rıza (1864-1919) ve Cevat Erkul'un (1897-1981) yapıtları Ziraat Kubbe’de, Mehmet Güleryüz’ün Vardiya, Burhan Uygur’un Kırmızı Soyut, Utku Varlık’ın Gece Kaçışları ile Neşe Erdok ve Erol Akyavaş gibi önemli ressamların eserleri de 'Işık ve Renk' sergisinin galeri alanında dijital olarak yer alacak.

Bireysel başvurunun norm denetimini tamamlayan bir anayasallık denetimine fırsat verdiğini kaydeden Arslan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Norm denetiminde kuralın soyut olarak Anayasa’ya uygunluğu incelenirken bireysel başvuruda kamu makamlarının uygulamalarının Anayasa’ya uygunluğu denetlenmektedir.

Sanatçı, sade diyagramların matematiksel hesaplamalar ve geometriksel operasyonlarla birleşerek basit bir tuvali karmaşık ve uzamsal, heykelsi resimlere dönüştürdüğü soyut eserlerindeki kendini devamlı parçalara ayıran ve kendini tekrar üreten yapı, ansal bir illüzyonla birbiri ile iletişime geçen, birleşen formlar yaratmaktadır.

Açılış sırasında ebru sanatı tarihi hakkında kısa bir konuşma yapan Alparslan Babaoğlu, “Her ne kadar Türk ebru geleneğinde duvara asmak için ebru yapmak yoksa da, sanatın son temsilcisi merhum Mustafa Esad Düzgünman’ın çabalarıyla tanınan ve çok sevilen ebru, beğenenlerce çerçevelenip duvarlara asılmak suretiyle batının soyut resminin ülkemizdeki tam karşılığı haline gelmiş ve seyredenlerin gönül telini sürekli titretmeye başlamıştır.

Ebru soyut bir sanat olduğundan herhangi bir benzeştirme kaygısı olmadığı için sanatçıyı bilimsel olarak zorlamaz.

Bu açıdan bakıldığında değer, güdülerle dünyaya gelen insanın yaşamını sürdürmek için yapacağı davranışların bilişsel ve duygusal ögelerinden oluşan soyut bir kavramdır.

Testlerle çocukların bilişsel becerileri, matematik gibi soyut kavramları zihninde canlandırabilme anlamına gelen çoklu zekaları, algılama yetileri gibi özellikler değerlendirildi.

Soyut, dayanaksız ya da konusu suç oluşturmayan ihbar ve şikayetlerin bu mekanizmayla ayıklandığını, soruşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini belirten Gül, bu tür ihbar ve şikayetler üzerine doğrudan soruşturma yapılmasının, kişilere yersiz biçimde şüpheli sıfatı verilmesinin, gereksiz biçimde soruşturma işlemlerine muhatap olunmanın önüne geçildiğini bildirdi.

Etkinlikle seçiciliğin arttırılması, el göz koordinasyonu, hızlı, soyut ve analitik düşünebilme yeteneği geliştiriliyor.

Bu öyle bir dönemdir ki, Picasso bile demode sayılmakta, soyut dışavurumculuk ve diğer öncü akımlarla sanat tarihi ve felsefesi baştan aşağı sorgulanmaktadır.

Savaş sonrası dönem, tüm dünyada öne çıkan soyut dışavurumculuk akımının iki önemli temsilcisi olan sanatçıların eserleri birer başyapıt kabul ediliyor.

Bu öyle bir dönemdir ki, Picasso bile demode sayılmakta, soyut dışavurumculuk ve diğer öncü akımlarla sanat tarihi ve felsefesi baştan aşağı sorgulanıyor.

Mahkemeye mütalaasını sunan savcı, sanık hakkında soyut iddia dışında mağdur kız çocuğuna yönelik cinsel saik ile hareket ettiğine dair, mahkumiyetine yeter, kuşkudan uzak, inandırıcı, somut yeterli ve kesin delil veya emare elde edilemediğini belirterek, sanığın beraatine karar verilmesini talep etti.

Figüratif resim, soyut formları değil gerçek varlık ve nesnelerin tasvirini kapsıyor.