Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Baskı, zorbalık, hükmetme
"Sen böyle karı tahakkümü altında mı kalacaksın?" - M. Ş. Esendal
"tahakküm" kelimesinin kullanım örnekleri.
Zulüm, istila, tahakküm ve esirlik bozgununa etkili bir şekilde karşı konulmuştur.
Ama benden silah alanların her türlü cinayetine, hukuksuzluğuna göz yumarım' diyen bir anlayış bugün dünya siyasetine, ülkelere tahakküm etmek istemektedir.
Ziraat odalarını bir tarafa koyuyorum ama oda ve birliklerde çiftçi üzerinde tahakküm kurmaya çalışanlar oluyor.
Küresel ticarete doların tahakküm etmesinden rahatsızlık duyan AB Komisyonu'nun, yıl sonuna kadar avronun uluslararası rolünü güçlendirecek çeşitli tedbirler alması ve bu alanda yeni düzenlemeler açıklaması bekleniyor.
O gece Fethullahçı Terör Örgütü devleti ele geçirmeye, milleti tahakküm altına almaya kalkıştı.
Artık hükümet hükümetliğini, parlamento da parlamentoluğunu bilecek, birbirlerine tahakküm edemeyecekler.
Ondan sonrası için önümüzdeki yıl şunları yapacağız dediğiniz yerde bir defa genel kurulun kararına tahakküm koymuş oluyorsunuz.
Dini nefret temelli siyasi tahakküm hevesi, dünyamıza hiçbir zaman huzur ve barış getirmemiştir.
Dolayısıyla insan onurunu zedeleyen, yaşama, inanç, düşünce ve tercihte bulunma hakkını gasp eden, insanlığa tahakküm edici bir düşünceyi dayatmaya çalışan her türlü oluşum, yaklaşım ve anlayışla hep birlikte mücadele etmek, her şeyden önce insani ve İslami bir vazifedir.
Zorbalık yapan çocuk diğerini kimi zaman fiziksel kimi zaman duygusal yönden zayıf görür, tahakküm etmeyi ya da acı çektirmeyi amaçlar.
Van STK'dan yapılan açıklamada, uluslararası güç odakları arasında üstü örtülü tahakküm ve emperyal yayılmacılık savaşı yaşandığı belirtildi.