"tahdit" ne demek

"tahdit" kelimesinin kullanım örnekleri.

Kişinin kolluk kuvvetleri tarafından halen aranıp aranmadığının, kolluk kuvvetleri ve istihbarat ünitelerinde ilişiği ile adli sicil kaydının ve hakkında herhangi bir tahdit (sınırlama) olup olmadığının, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde bulunup bulunmadığının, ahlaki durumunun, yabancılar ile ilgisinin ve sır saklama yeteneğinin mevcut kayıtlardan ve yerinden araştırılmak suretiyle saptanması ve değerlendirilmesi.

O geceki intikal sırasında kimsenin emir vermemesi, sürekli beklemede kalmamın söylenmesi, hürriyeti tahdit suçunu işlemediğimin kanıtıdır.

FETÖ ile mücadele kapsamında tutuklanan ve mahkum olanlar ile ihraç edilenlerin bir kısmının eş, çocuk, anne ve babalarının pasaportlarına idari işlemle ihtiyaten tahdit konmuştu.

Türbedarı ve 2 ay müddetle nöbete gelecek efradı Süleyman Şah hakkında malumatlı kılmak, karakola bir radyo ve mümkünse şifresiz konuşmak şartıyla telsizle teçhiz etmek, araziyi tel örgü yerine divarle tahdit eylemek ve su meselesi halledilirse bahçeyi tanzim ederek manzarayı güzelleştirmek ve erlerin sebze ihtiyaçlarını kısmen yerine getirmek, bu ecdat makberesini utandırıcı vaziyetten kurtaracaktır.

Meraların tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları bitirilerek münavebeli otlatmaya geçilmelidir.

Sanık Cumali Yılmaz'ın tevil yollu ikrarı, mağdure beyanı, çekilen fotoğraflar ve dosya kapsamındaki delillerle sanığın 'cinsel amaçlı istismar' ve 'cinsel amaçlı hürriyeti tahdit' suçunu tehditle işlediği hususunda tam bir vicdani kanaate varılmıştır.