"vasıta" ne demek

"vasıta" kelimesinin kullanım örnekleri.

Gelembe ilçesi mevkisinde konuşlanan trafik ekipleri geçici süreliğine ağır vasıta araçların geçişine izin vermiyor.

Mevcut yollarda ve caddelerde doğal sebeplerden oluşan çökmelerin yanı sıra, ağır vasıta araçların istiap limitlerini aşmasından dolayı oluşan alt, üst yapı bozulmaları ve çökmeler ekipler tarafından onarılıyor.

Liyakatin ön planda olduğu, adaletli ve güvenilir testlerle işe alımlarla, gelecek vaat eden genç arkadaşlarımızın bizleri aratmadan zevkle ve itina ile çalışacağını umarak tüm mesai arkadaşlarıma, gazeteci dostlarıma, kurum yöneticilerime ve tüm Denizli'ye bu vasıta ile 'hoşçakal' demek istiyorum.

Buna göre, kıymetli madenler ve kıymetli taşlarla bunlardan mamul veya bunları muhtevi her nevi eşya ve kıymetlerin, kambiyo, nukut, esham, tahvilat ve ticari senetlerle ödemeye yarayan her türlü vasıta ve vesikaların alım satımı ile memleketten ihracı veya memlekete ithalinin tanzim ve tahdidine ve Türk parasının kıymetinin korunması zımnında kararlar almaya Bakanlar Kurulu yetkili olacak.

O kadar iyi gelişmiş ki ulaklık mesleği sonra vasıta geliştikten sonra boşta kalmış.

Lisansüstü öğrenim giderleri, sağlık sigortası giderleri, kitap ve kırtasiye ödenekleriyle dönüş seyahat gündelikleri ve vasıta giderleri de Başkanlığın bütçesinden karşılanacak.

Mustafa Doğan Karacoşkun, belgesel projesini, şehrin hafızasının ortaya çıkarılmasında önemli bir vasıta olarak gördüğünü ifade etti.

Köseköy Kavşağı TEM otoyolundan giriş çıkış yapan ağır vasıta araçlarından kaynaklanan trafik yükünü de ortadan kaldıracak.

Kazalarda insan, vasıta ve yol faktörlerinin etkili olduğunu belirten Kiyanpur, yüzde 75 oranında hatanın, sürücüde bulunduğunu ancak insanın en etkili unsur olmasının, araçların kalitesi ve caddelerin, standartların altında olduğu gerçeğini değiştirmediğini kaydetti.