Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yaramaz
  • sıfat Uygun ve yararlı olmayan, bir işe yaramayan
  • Söz dinlemeyen, uslu durmayan, yasaklanan şeyleri yapmakta ayak direyen, haşarı (çocuk), uslu karşıtı
    "Annesine bakabilmek için akşama kadar elliye yakın yaramazın kahrını çekiyordu." - R. N. Güntekin
  • Çapkın
Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
yaramaz

Sinema Bitmiş filmde kullanılamayacak kadar başarısız, işe yaramayan çekim.

Tarama Sözlüğü
yaramaz

Faydasız, boş, uygunsuz, zararlı, fena, kötü.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
yaramaz

Yaramaz; kötü

"yaramaz" kelimesinin kullanım örnekleri.

Eğer bu işe yaramaz ise ödemi azaltmak için enflamasyon giderici ilaçlar yazılabilir veya bileğe kortizon enjeksiyonları yapılabilir.

Engelli vatandaşlarımızın hayata küsmesi, kendini güçsüz ve işe yaramaz hissetmesi bizi derinden yaralar.

Bizlere acıyarak bakmayın, bizlere dilenci olarak bakmayın, bizleri hor görmeyin, işe yaramaz olarak görmeyin, bizler sadece engelliyiz.

Merdiven aracıyla aşağıya indirilen yaramaz kedi Kırçıl sahibine teslim edildi.

Bir iki aylık bir gecikme, laktasyon döneminin de başına denk geldiği için, süt üretiminin de arttığını dikkate aldığımızda bir işe yaramaz.

Mersiye Salihoğlu, ancak bu onun yaramaz olduğu anlamına gelmediğini, sadece öğrendiği tüm yeni becerilerini denemek istediğini söyledi.

Oyunda, yaramaz ama bir o kadar da akıllı bir kedi olan Sarman, onu çok seven çiftçi kadın ve güzeller güzeli korkuluk Piko ile sihirli kırmızı çekirgenin hikayesi anlatılıyor.

Velisinin statüsüne göre, ağa kızı, paşa kızı, varlıklı adamın oğlu, varlıksız adamın oğlu diye davranırsa burada 50 defa siz şunu yapmayın, bunu yapmayın deyin bir işe yaramaz.

Bilecik Belediyesi Yaşayan Şehir Müzesi Zanaatlar Bölümünde eğitim veren 75 yaşındaki Yaramaz, geçmişte sıkça kullanılan yün eğirmeyi ziyaretçilere uygulamalı olarak gösteriyor.