Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yaratabilmek
  • -i Yaratma ihtimali veya imkânı bulunmak
    "Şu beğenmediğiniz toplumdan daha soylu ve erdemlisini nasıl yaratabilirdik?" - A. İlhan
  • Yaratma becerisi bulunmak
  • Yaratma gücü bulunmak

"yaratabilmek" kelimesinin kullanım örnekleri.

Bir kenti yönetmek için öncelikle o kenti tanımak, akıllanma iradesini yaratabilmek için SAMPAŞ olarak işe önce kentleri envanterize ederek başladık” dedi.

Çünkü döşemelik kumaş çalışması zor bir kumaş ama günün sonunda bu kumaşlardan giyilebilir lüks, zarif, şık kadınlar yaratabilmek ve mobilyalardaki detaylarla bir araya getirebilmek çok keyifliydi.

Burada en temel maksat, eğitimden de farklı olarak bu sinerjiyi yaratabilmek amacıyla, seçtiğimiz sorunlarda, Muğlalılık ruhunu yaratıp, sorunlara ortak eğilmek, paylaşmayı bilebilmek, iradelerimiz ile birlikte emeklerimizi birleştirerek sonuç elde etmek ve kurumsal bir yapı içinde bu işi yürütmek.

Bu nedenle sinerjik bir etki yaratabilmek için ekoturizm alanında her paydaşının katkısının olacağı kollektif çalışmalar yürütmek, herkesin aynı amaç etrafında toplandığı politikaları belirlemek ve çabaların uyumlaştırılması zorunludur.

Bu deniz kanosu yarışmalarında temel amaç olimpik kanoya geçişin sağlanması, aynı zamanda kanoyla ilgili tanıtım ve gelişim anlamında farkındalık yaratabilmek, mümkün olduğu kadar değişik yaş gruplarında genci kano sporuyla tanıştırabilmek ve ülkemizde bu spor dalını yaygınlaştırmak.

Bizim hedefimiz Avrupa Şampiyonası'nın elemelerini kazanabilecek bir ekip yaratabilmek.

Seminerlerde farkındalık yaratmayı ön planda tuttuklarını anlatan Pilavcı, ''Buradaki etkinliğimizin temel amacı, bu konuda hem farkındalık yaratmak hem de bu konuda sektörlerinde lider olan kadınların paylaşımlarıyla rol model etkisini yaratabilmek.