Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
yaratmak
  • -i, din b. (***) Allah, olmayan bir şeyi var etmek
    "Allah, mutlaka dünyayı kullarına sevdirmek için baharı yaratmış olacaktı." - Ö. Seyfettin
  • nsz Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak o zamana kadar görülmeyen yeni bir şey ortaya koymak, yapmak
    "Bir cazibe yaratmak için ne yapmalı diye düşünüyorduk." - F. R. Atay
  • nsz Olmasına, ortaya çıkmasına yol açmak, sebep olmak
    "Bu haber sinirli bir hava yarattı. Yangın büyük tehlike yarattı."
Yazın Terimleri Sözlüğü
yaratmak

Benzeri, eşi, örneği olmayan güzel bir yapıt ortaya koymak, var etmek.

"yaratmak" kelimesinin kullanım örnekleri.

Gemerek Halk Eğitim Merkezi Müdürü Yusuf Cemal Akbakla konuyla ilgili yaptığı açıklamada,“Yurdumuzda çocuklara yönelik şiddet olaylarının içler acısı hale gelmesi nedeniyle, konuya hem farkındalık yaratmak hem de duyarlılık kazandırmak amacıyla Gemerek Halk Eğitim Merkezi’nde evde çocuk bakımı konusunda bir kurs açmayı planlıyoruz.

Gerek sürücülerimizi yaptıkları denetimlerle algılanan yakalanma riskini algılatmak bir farkındalık yaratmak suretiyle sürücülerimizi daha uyanık tutmak kazalar konusunda onları daha canlı bir şekilde kurallara uymak için farkındalık oluşturmak yönünde tedbirler alınmakta.

Oğlunun 2 yaşından sonra hayat fonksiyonlarını kaybettiğini anlatan Büyüktanır, "Hastalıktan sonra oğlum yatağa düştü, kendimizi anlatabilmek adına farkındalık yaratmak istedik ve kitap yazdım.

TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, “Yüksek teknolojili üretim yaparak, yüksek katma değer yaratmak ve küresel rekabet gücümüzü artırmak için dijitalleşmeyi kaldıraç olarak kullanabiliriz.

Aylarca süren çekimleri tamamlanan projede birbirinden ünlü yıldızlar, çocuklar için farkındalık yaratmak adına önemli bir projeye imza atmış oldular.

Polis asker görevimizin sadece asayiş olmadığı, bütün doğal güzellikleri çeşitlendirmek, korumak yeni nesillere güzellikleri aşılayabilmek farkındalık yaratmak olduğuna inanıyorum.

Teknoloji sadece mobil ve tablet zannediliyor ama göz göze bakışmak ve yaratmak da çok önemli.

Şehitlerimizi anmak ve hatıralarını yaşatmak amacıyla deyim yerindeyse farkındalık yaratmak amacıyla 100 bağlamacı bir araya geldik.

Dolayısıyla bizim Bengi Projesi'nde temel hedefimiz sadece akademik başarıyı değil, kültürel, sanatsal, spor faaliyetlerinde üstün olan bir nesil yaratmak.

Bütün canlılar yaşam potansiyeliyle doğduklarından, o potansiyele sadık kalarak, sıradan muhtaç hayatına sıradışı, biriciklik duygusu üretmek, farkındalık yaratmak durumundadır.

Sabah saatlerinde ve öğleye doğru ortak bir nokta üzerinde birleşmek ve uyum yaratmak için uygun koşullar var.

Muslu, camilerin cemaatsiz kalmaması gerektiğini belirterek, bu konuda en önemli özverinin gençlere düştüğünü, farkındalık yaratmak için özellikle gençlerin namazlarını camilerde kılması gerektiğini aktardı.

Muayene sonuçları, velilerde farkın dalık yaratmak için velilere verilmek üzere muayene kartlarına işlenmekte çocuklarla birlikte öğretmenlere teslim edilmektedir.

Depreme dayanaklı yapıları, kimseyi yerinden etmeyen bir yöntemle, sosyal donatı alanlarını da artırarak inşa etmek, yaşanacak kenti yaratmak ve bunun için yol yöntem üretmek.

Araştırmacılar, oksijenin atmosfere girdiğinde, su ile hava arasında bir denge yaratmak için suya dönüştüğünü belirterek, yüzeyin altındaki eriyik haldeki oksijenin yeniden havayla temas etmesi halinde atmosferi doldurarak canlı yaşamına ve aerobik solunuma uygun hale getirebileceği varsayımında bulundu.