Güncel Türkçe Sözlük
-
isim Bir çağrıyı yerine getirme, bir çağrıya
gitme
- Bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma
"icabet" kelimesinin kullanım örnekleri.
Yüce Allah'ın çağrısına icabet edip hac ibadetini eda etmek üzere kutsal topraklarda bulunan hacılarımızla birlikte bütün İslam aleminin, milletimizin ve Bartınlı hemşehrilerimin mübarek Kurban Bayramı'nı tebrik ediyor, sevdikleriyle birlikte mutlu ve huzurlu nice bayramlar diliyorum.
Buraya bugün gelmemizin amacı, gerek muhtarımızın, gerek Cami yaptırma dermek başkanımızın daveti üzerine davete icabet ettik.
Bizimle aynı hassasiyetleri paylaşan, çağrımıza icabet edip aynı safta yer alan tüm İnegöl halkından Allah razı olsun.
Ancak bundan önce bizim kulübümüzde Fenerbahçe Tesisleri'nde Sayın Yamantürk ve Galatasaray Divan Başkanı Sayın Hamamcıoğlu davetimize icabet etmişlerdi.
Beşiktaş'ı temsil eden Sayın Divan Başkanımız Tevfik Yamantürk'ün davetine biz icabet ettik, biz Fenerbahçeli olarak uzatılan eli her zaman sıkarız.
Torul Trabzonspor Taraftarları Derneği Başkanı Veysel Küçüköner de misafirlerine davetlerine icabet ettiği için teşekkür etti.
Ancak bundan önce bizim kulübümüzde her iki divan başkanı davetimize icabet etmişti.
Biz Fenerbahçe olarak uzatılan her eli sıkarız her davete icabet ederiz.
İlçede bulunan 68 mahalleden her gün onlarca çay daveti alan Başkan Tütüncü, gecenin hangi saati olursa olsun her davete icabet ederek, gönüller kazanıyor.
Bizlere bu güzel geceyi hazırlayan Kubbealtı Organizasyon Şirketine, davetimize icabet eden değerli Vezirhanlı kardeşlerimize ve misafirlerimize, yoğun çalışma temposunda organizasyon alanında çalışan Belediye Personelimize teşekkür ediyorum.
Diğer şüpheliler Afşar'dan aldıkları emir gereğince aranacak kişileri kendi aralarında taksimat edip kaymakamları, belediye başkanları ve emniyet müdürlerini arayarak, 'ilçe jandarma komutanlıklarına davet edileceksiniz, davete icabet edin' demiştir.