Kelime tanımını bul

Güncel Türkçe Sözlük
mahcup
  • sıfat Utangaç
    "Kenara mahcup bir çocuk gibi büzüldü." - S. F. Abasıyanık
  • zarf Utangaç bir biçimde
    "Etrafınızda mahcup, cüretsiz, beceriksiz dolaşır." - H. C. Yalçın

"mahcup" kelimesinin kullanım örnekleri.

Balıklıgöl esnafından Ramiz Mızarlıklı, yükselen altın fiyatları nedeniyle dar gelirli çiftler ve ailelerinin sıkıntıya girince, düğünde davetlilere mahcup olmamak için gerçeğinden ayrıt edilemeyen imitasyon altınlara yöneldiğini söyledi.

İyi bir meslek takdir edilmek mahcup olmamak yada gurur duyulmak bunlar sınava yüklenilen anlamlardır.

Ekonomimize bakarak değil, ülkemiz aleyhinde oluşturulan havayı körüklemek için açıklamalar yapan kredi derecelendirme kuruluşları mahcup olacaklar mı?

Fakat her defasında mahcup olmakta, kuyruğunu kıstırmak zorunda kalmaktadır.

Gazisi mahzun ve mahcup olan bir millet geçmişinden kopmuş istikbalinden vazgeçmiş demektir.

Verenin mağrur olmadan vermesi, alanın da mahcup olmadan almasının sağlandığı bu uygulamada, ihtiyaç sahiplerinden alacağını tahsil edemediği için zora düşen mahalle esnafına da bayram öncesinde bir katkı sağlanmış oldu.

Ödemelerini muntazaman yaparak hem kendilerinin kredilerinin artmasına vesile olmuşlardır hem de bizi hükümetimize karşı mahcup etmemişlerdir.

Ama devlet o evde bizi mahcup ediyor, o evde oturtturmak zorunda kalıyor.

Muhacir birinin Ensarlara karşı ne kadar mahcup olduklarını ne kadar onlara karşı kendilerine karşı bir sığıntı gibi hissetmenin ne olduğunu çok iyi bilirim.