Güncel Türkçe Sözlük
mahdut
-
sıfat Çevrilmiş, sınırlanmış
- Sayısı belli olan, sayılı, az
"Hükûmetler mahdut bir zaman içinde yaşar." - O. S. Orhon
- Dar, basit
"Heyhat, dedi, siz de mahdut fikirli bir muharrirmişsiniz!" - Ö. Seyfettin
"mahdut" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ben davanın yalnız seminer ile ilgili mahdut bir bilgiye sahip olduğum gerçeğini anlatamadım.
Projenin gerçekleşmesi ile halen yeraltı ve yüzey su kaynaklarının mahdut olması nedeniyle su sıkıntısı çekilen KKTC'de, 50 yıllık içme ve kullanma suyu ihtiyacı karşılanacak.
Bu koşullar altındaki Obama yönetimi IŞİD tehdidine karşı kendisini mahdut askeri imkanlarla mücadele etmek zorunda hissediyor.