Güncel Türkçe Sözlük
paralı
-
sıfat Parası çok olan, zengin (kimse)
- Para karşılığında sağlanan, bedava olmayan
"Paralı okul. Paralı iş." - Üzerinde yuvarlak ve irice benekleri olan
"Paralı basma." -
zarf Para karşılığında
"Önce parasız temsiller verilirken sonra paralı verilmeye başlandı." - M. And
"paralı" kelimesinin kullanım örnekleri.
Tam burslu olmayan veya burssuz öğrenciler hangi akademik kadrodan eğitim alacaklarını bilerek paralı eğitime imza atarlar.
SADECE ŞİRKETLERİN MUKTEZA TALEBİ PARALI Maliye Bakanı Şimşek, tasarıyla, Maliyeye soru sormanın paralı hale getirildiği şeklinde değerlendirmeler yapıldığına da dikkati çekerek, bunların gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Burada, şirketlerin büyüklüğüne bağlı olarak mukteza verme işlemini paralı hale getiriyoruz.
Güreşi çok sevdiğini, dünya şampiyonu olmak istediğini söyleyen Aysu Paralı, ailesinin kendisine destek olduğunun altını çizdi.