Güncel Türkçe Sözlük
-
sıfat Para ile ilgili, para bakımından, mali, nakdî,
akçasal
"Parasal kuvvete sahip kimselerin kitaplarıma gösterdikleri ilgi bana güç veriyor." - C. Uçuk
"parasal" kelimesinin kullanım örnekleri.
Ağbal, sanal ortamda oynatılan bahise de değinerek, konunun parasal olarak geldiği noktanın her geçen gün arttığını, bu nedenle Bakanlık olarak sanal bahise yönelik yoğun bir çalışma başlattıklarını söyledi.
Bu çerçevede Kurul, enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir.
Buna göre Merkez, 2018 yılında fiyatlama davranışındaki bozulma ve enflasyon görünüme ilişkin risklere karşı fiyat istikrarını desteklemek amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirdi.
Bugün gerek parasal işlerde, gerekse ailevi konularda sakin düşünebilmek ve davranmak önemli.
FETÖ okullarındaki parasal işlemlerin ve Türkiye'den hayır hasenat paralarının nasıl oraya transfer edildiği tespit edildi.
TCMB fiyatlama davranışlarındaki bozulmayı sınırlamak amacıyla güçlü bir parasal sıkılaştırma yapmıştır.
Bu durumdaki kurumlardan, teşvik uygulamaları kapsamında yararlandıkları eğitim ve öğretim desteği, istisna, muafiyet ve haklar ile diğer teşviklerin parasal tutarının, ilgili teşvikten yararlandırılma tarihinden itibaren hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içerisinde ödenmesi yapılacak tebligatla ilgililerden istenecek.
Türk aile yapısı açısından, ayni olarak yardım yapmak, parasal olarak destek vermekten daha rasyonel.